Blog

  • Guzman Global, European Business Awards 2016-2017’de finale kaldı

    Guzman Global; ileri gelen iş adamları ve işletmeler tarafından oluşturulan bağımsız bir jüri tarafından yapılan değerlendirmede, İthalat/İhracat kategorisinde Avrupa’nın en iyi on işletmesi arasında yer aldı. Bu değerlendirme sayesinde Ruban d’Honneur ödülüne layık bulunan Guzman Global, European Business Award 2016-2017 organizasyonunda İthalat/İhracat dalında jüri karşısına çıkmaya hak kazandı.

    European Business Awards (EBA), Avrupa iş dünyasının en başarılı, etik değerlere sahip çıkan ve yenilikçi temsilcilerinin ödüllendirildiği ve gelişimlerinin teşvik edildiği prestijli bir ödüldür. Bu yıl 10.su düzenlenen etkinlikte, Guzman Global’in alanı olan ithalat/ihracat dahil olmak üzere 11 farklı kategoride ödüller sahiplerini bulacak. 34 ülkeden 33.000 şirketin katıldığı organizasyonda 1. seviyeye kadar gelebilen 636 işletmeden sadece 110’unun 2. Seviyeye gelebildiği ve sadece 11 şirketin kendi kategorisinde ödül sahibi olabileceği bu organizasyona katılım Guzman Global için son derece önemli bir başarı. EBA organizasyonu CEO’su Adrian Trıpp 100 finalisti kutlarken ekledi

    “bu ekonomik havada hayatta kalabilmek yeterince zor, ancak Ruban D’Honneur ödülü sahipleri gibi, bunun üzerine çıkarak yeniliklere açık olmak, büyümek ve üretmek dikkate değer. Avrupa daha fazla böyle işletmelere ihtiyaç duyuyor, tebrikler.”

    Guzman Global, 1939’dan beri dünyanın her yerindeki müşterilerine onlara özel çözümler sunarak ham madde dağıtımı konusunda liderliğini koruyan bir şirket. Plastik ve kauçuk, kahve ve kuruyemiş ve mineraller olmak üzere bu üç iş dalında 247 milyon € ciro yaparak 2016 yılında %6.4 büyüme sağladı. 37 ülkede 4.700 müşterisi olan şirketin merkezi İspanya’da olup, İtalya, Portekiz, Türkiye ve Slovenya’da şubeleri ve dünyanın çeşitli ülkelerinde birçok temsilcisi bulunmaktadır. Guzman Global Yönetim Kurulu Başkanı Fidel García-Guzmán:

    “EBA’da ki Ruban d’Honneur ödülü alan 10 şirketten biri olmak bizim için gurur verici. Bu ödül 78 yıldır süregelen uzun yürüyüşümüzde durmaksızın verilen çabayı ve sektöre sağlanan mükemmel hizmetlerimiz ile yenilikçi kalite zincirinin bir parçası olduğumuzu bir kez daha hatırlattı.”

    Guzman Global ve EBA hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız. İlgili videoyu beğenerek Guzman Global’e destek olduğunuz için teşekkürler.

  • Noksel İspanya’dan yeni yatırım kararı

    Noksel España, S.A. es un referente nacional e internacional como fabricante de tubería de acero soldada helicoidalmente. Con la fábrica en Lorca (Murcia), la empresa española cuenta con la última tecnología para asegurar la mejor calidad dentro del mercado de la conducción de agua, la conducción de gas y petróleo, y los proyectos de pilotes, hincas y tubo estructural. Comprometidos con las políticas y principios de calidad, Noksel trabaja con todas las regulaciones y certificados a nivel nacional e internacional, buscando la excelencia en sus líneas de producción.

    En su apuesta por el futuro, Noksel España, S.A. inicia una nueva inversión: la empresa española va a implantar nuevos equipos de líneas de soldado para trabajos especiales de pilotaje y tubo estructural en sus instalaciones.
    Esta inversión alcanzará una cifra estimada en quinientos mil euros, de tal forma que la suma total invertida de Noksel España asciende a los cuarenta y nueve millones de euros.

    Mediante esta apuesta por la tecnología, Noksel España, S.A. se plantea nuevos objetivos de producción de pilotes de origen europeo con clutches soldados para proyectos internacionales de construcción de puertos. Así, Noksel España, S.A. busca mantener su posición como sociedad pionera en el sector de la producción de tubería.

  • BBVA, Garanti’deki hissesini% 49.85’e yükseltti

    BBVA, Türkiye’nin en büyük bankalarından olan Türkiye Garanti Bankası’nda Doğuş Grubu’na ait %9,95 hisseyi yaklaşık 3,322 milyon liraya (859 milyon avro ) satın alarak bankadaki hissesini %49,85’e yükseltti. Uzmanlara göre, bu ek hisse satın alınması BBVA Grubuna 2018 yılında 165 milyon avroluk kar artışı sağlayacak2.
    Büyüme stratejisinin bir parçası olarak, BBVA Grubu, Doğuş Grubu’ndan hisse başına 7.95 Türk Lirasına karşılık bankanın %9,95 hissesine ilişkin yaklaşık 3,322 milyon lira (859 milyon avro) miktarında bir satın alım anlaşması imzaladı. İşlem tamamlandıktan sonra Garanti Bankası’nın %49.85’i BBVA’nın olacak.

    Uzmanlara göre, Garanti Bankası’na ilişkin ek hisse alımıyla, BBVA Grup; atfedilebilir karını %20’den fazla yatırım sermayesi getirisiyle, 2017’de (dokuz ay) 110 milyon avro ve 2018 yılının tamamında 165 milyon avro arttıracak. Tahminlere göre satış işleminin BBVA Grubunun Tier 1 rasyosuna yaklaşık olarak 19 temel puan üzerinde negatif bir etkiye sahip olması bekleniyor. Aralık 2016 sonunda, son dönemde duyurulan iki yeni anlaşmayı içeren (CNCB’deki %1,7 hissenin satışı ve Garanti’deki %9,95’lik hissenin alımı da dahil olmak üzere) Tier 1 tam yüklü proforma oranı %10,75 olacaktı ancak Grup, 2017 yılı için %11’e erişme hedefini sürdürmektedir.

    İşlemin yılın ilk çeyreğinde tamamlanması bekleniyor. İşlem onaylandıktan sonra BBVA ile Doğuş arasındaki ortaklık sözleşmesi sona erecek. İki ortak arasındaki ilişki mükemmel seviyede devam ederken Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, anlaşmaya göre Garanti Bankası’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine devam edeceği açıklandı.

    BBVA Genel Müdürü Carlos Torres Vila,

    “Mevcut belirsizliklere rağmen, Garanti ve Türkiye için uzun vadeli büyüme beklentileri çok olumlu” dedi. “Bu, çok çekici koşullarla, önemli ortaklıklarımızdan birinde katılımımızı arttırmak için harika bir fırsat.”

    Garanti, piyasa değeri (9.8 milyar avronun üzerinde) ile Türkiye’nin en büyük bankalarından birisi olup, Grubun 23.678 çalışanı, 5.225 ATM ve 1.131 şubesi var. Bunların birçoğu ülkenin daha gelişmiş olan batı kesiminde bulunmaktadır. %11,5 ve %11,8 pazar payıyla birlikte, mevduatlar ve krediler bağlamında en büyük ikinci banka olan Garanti; ipotek, taşıt kredileri ve kredi kartlarında pazar lideridir. Garanti, aynı zamanda kârlılık, kredi kalitesi açısından Türkiye pazarındaki en iyi bankadır.

    Garanti, 4,9 milyonu aktif dijital müşteriler (yıllık %22 artış) ve 3,7 milyonu aktif mobil müşteriler (yıllık %46 artış) olmak üzere toplam 14,7 milyon müşteriye sahiptir. Garanti, dijital perakende bankacılık ve mobil bankacılık finansal işlem hacminde %25 pazar payıyla dijital bankacılıkta güçlü bir yere sahiptir. İşlemlerinin %92’si nakit dışı dijital kanallar üzerinden gerçekleşmektedir.

    Türkiye, yaş ortalaması 31 olan yaklaşık 80 milyon nüfusa sahiptir. BBVA Research, 2015-2025 yılları arasındaki dönemde Türkiye GSYİH’nın yılda ortalama %3.6 seviyesinde büyüyeceğini tahmin etmektedir.

    BBVA; ilk defa 2011 yılında Doğuş ve General Electric şirketlerinden Garanti hisselerinin satın alınmasıyla Garanti’ye ilk kez yatırım yapmıştı. BBVA, 2015 yılında Doğuş’tan ek bir hisse satın alımıyla, hisselerin %39.90’na sahip olarak, Garanti’nin en büyük hissedarı haline gelmişti. BBVA Grubu, o tarihten bu yana küresel entegrasyon yöntemiyle Garanti’nin finansal durumunu sağlamlaştırdı.

  • Turkuaz Kart Yönetmeliği 14 Mart 2017 tarihi itibariyle yayımlanarak yürürlüğe girdi

    Turkuaz Kart Yönetmeliği 14 Mart 2017 tarihi itibariyle yayımlanarak yürürlüğe girdi

    Turkuaz Kart

    Nitelikli yabancılara verilen kolaylaştırılmış çalışma iznidir. Verildikten sonra ilk üç sene geçiş süresi olup, Turkuaz kart ile yabancı kişi süresiz çalışma iznine sahip olmaktadır. Turkuaz kart geçici koruma sağlanan yabancılara (Örneğin mülteciler) verilmemektedir. Turkuaz kartın avantajı, kar sahibinin eşi ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarına ikamet izni sağlamasıdır.

    Nitelikli yabancılar kimlerdir?

    Nitelikli yabancılar aşağıdaki şartlardan en az birini karşılayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerdir.

    1. Eğitim düzeyi, ücreti, mesleki bilgisi ve deneyimi, bilim ve teknolojiye katkısı ve benzeri nitelikleri itibarıyla yüksek nitelikli işgücü olarak değerlendirilen,
    2. Yatırım veya ihracat düzeyi, sağlayacağı istihdamın büyüklüğü, bilimsel ve teknolojik gelişmeye yaptığı katkı ve benzeri özellikleri itibarıyla yüksek nitelikli yatırımcı olarak değerlendirilen,
    3. Bilimsel ve teknolojik gelişmeye katkı sağlayan veya bilim, sanayi ve teknoloji alanlarında uluslararası düzeyde ülke menfaatleri açısından stratejik kabul edilençalışmalar ve araştırmalar yapan bilim insanı veya araştırmacı,
    4. Kültürel, sanatsal veya sportif faaliyetler açısından uluslararası düzeyde başarılı olan,
    5. Türkiye’nin veya Türk kültürünün uluslararası tanınırlığına veya tanıtımına katkı sağlayan, Türkiye’nin milli menfaatlerine ilişkin hususlarda uluslararası düzeyde faaliyette bulunan, yabancılara Turkuaz Kart verilebilir.

    Turkuaz Kart’ın sağladığı haklar nelerdir?

    1. Turkuaz kart sahipleri süresiz çalışma izninin sağladığı haklardan yararlanırlar.
    2. Türkiye’de askerlik yapma yükümlülüğünden muaftırlar.
    3. Sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklıdır. Bu hakların kullanımında Sosyal Güvenlik ve ilgili mevzuat uygulanacaktır.
    4. Türkiye’deki ikamet, seyahat, çalışma, yatırım, ticari faaliyet, miras, taşınır ve taşınmaz iktisabı ile ferağı gibi konulara yönelik işlemleri, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından Türk vatandaşlarına uygulanmakta olan mevzuata göre yürütülür.
    5. Turkuaz Kart sahibi ve yakını gerekli şartları karşılaması halinde Türk vatandaşlığını kazanabilir.
    6. Turkuaz Kart sahibi yakını için Turkuaz Kart sahibi yakını kartı düzenlenir. Düzenlenen bu kart, Turkuaz Kartın geçerlilik süresi içinde ikamet izni yerine geçer.
    7. Ancak bu kişiler; seçme ve seçilme, kamu görevlerine girme haklarından yararlanamazlar.
    8. Sayılan hak ve yükümlülüklerin kullanılmasında özel kanunlarda Türk vatandaşı olma koşulu aranmışsa, Turkuaz Karta sahip olan kişiler bu haklardan yararlanmayı talep edemezler.

    Başvuru nasıl yapılır?

    Turkuaz Kart başvurusu, yurt içinde doğrudan sistem üzerinden, yurt dışında yabancının vatandaşı olduğu veya yasal olarak bulunduğu ülkedeki Türk dış temsilciliği aracılığıyla yapılır.

    Türkiye’de yasal olarak bulunan yabancı, yurt içinden yabancı kimlik numarası ile sistem üzerinden doğrudan kendisi başvuru yapabilir.

    Başvuru yurtiçi ve yurtdışından yabancı adına yetkili aracı kurum tarafından da yapılabilir.
    Gerekli teknik altyapı tamamlanıncaya kadar, başvurular e-Devlet kapısı üzerinden erişilebilen Yabancıların Çalışma İzinleri Otomasyonu aracılığıyla yapılacaktır.

    Başvuru için gerekli belgeler yurt dışı temsilciliklerine veya aracı kurumlara teslim edilir veya sisteme yüklenir.

    Gerekli belgeler; başvuru dilekçesi, yabancıya ait pasaport veya pasaport yerine geçen belgenin sureti, varsa ilgili kamu kurum ve kuruluşundan alınan uygunluk belgesidir. Uygunluk belgesini verebilecek kurumlar Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü tarafından belirlenir. Ayrıca başvuru sahibinin nitelikli yabancı olduğunu gösteren başarı veya faaliyetlere ilişkin belge ve bunları gösterir benzeri belgeleri sunması/sisteme yüklemesi gerekmektedir.

    Turkuaz Kart sahibi yakını ikamet izni başvurusu nasıl yapılır?

    Turkuaz Kart sahibi yakını için ikamet izni başvurusu Turkuaz Kart başvuru usulüne göre ve bu başvuru ile aynı anda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yapılması esastır.

    Yurtdışından yapılan Turkuaz Kart başvurusunda, Turkuaz Kart sahibi yakınının ikamet izni başvurusu için gerekli bilgilerinin bulunmaması halinde bu yabancıların başvuruları Türkiye’ye giriş tarihlerinden itibaren vize veya vize muafiyeti sürelerini aşmamak koşuluyla en geç doksan gün içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yapılabilir.

    Gerekli teknik altyapı tamamlanıncaya kadar Turkuaz Kart yakınına ikamet izni verilmesi işlemleri il göç idaresi müdürlükleri tarafından gerçekleştirilecektir.

    Turkuaz Kart sahibi yakını için yapılacak ikamet izni başvurusunda, yabancının eşi bakımından evlilik bağını, (evlilik cüzdanı veya benzer belgeler) çocuğu bakımından ise velayet ilişkisini ve bakmakla yükümlü olduğunu gösteren belgeler (nüfus kaydı, velayet kararı ve benzeri belgeler) başvuruya eklenir.

    Saygılarımızla bilgilerinize sunarız.

  • Addvalora Global’ın Ortadoğu Üssü İstanbul’da Açıldı

    İstanbul’daki ofisin açılmasıyla beraber Grupo Addvalora uluslararası ofis sayısını 29’a çıkarmış bulunmaktadır. Firma, bu yeni ofisle beraber Türkiye’nin yanı sıra çeşitli Ortadoğu ülkelerinde başta inşaat ve enerji sektörleri olmak üzere sigorta ve reasüransa konu olan büyük çaplı proje ve endüstriyel tesislerin risk analizi, değerlemesi, hasar elleçlemesi (eksperlik) ve danışmanlık konularında hizmet vermeyi amaçlamaktadır. Bu açılım sayesinde şirketin mevcut olan kapasitesi ve gücü artacak olup bölgede faaliyet gösteren İspanyol ve diğer çok uluslu şirketlerin ihtiyaçlarını karşılamada hizmet kalitesi en üst seviyede tutulacaktır.

    Şirketimiz bünyesinde son 5 seneden beri Londra ofisimizin uluslararası operasyon sorumlusu Sayın Hakan İleri ülke müdürü olarak ve uzun yıllardan beri başta İspanya olmak üzere çeşitli ülkelerde yöneticilik yapmış olan Sayın Jozef Hara genel koordinatör olarak atanmıştır.

  • Z Kuşağının Çalışma Önceliği: Maaş Değil Sosyal Sorumluluk

    PageGroup çatısı altında yer alan üst düzey işe alım ve danışmanlık şirketi PageExecutive yetenek avcılığı yapan işverenlerin faydalanabileceği “8 Yönetici Eğilimi”ni sıraladı. Çalışma 24 ülkedeki 139 PageExecutive danışmanının, üst düzey yöneticilerle görüşmelerinden derlendi. Sonuçlar, üst düzey yöneticilerin uzmanlık alanlarındaki trendlerini ortaya çıkardı. Geleceğin yönetim trendlerine ışık tutacak ipuçları içeren çalışma, yönetici istihdamına farklı yaklaşımları sergiliyor. Önümüzdeki yıllarda iş dünyasını etkileyecek yönetici trendlerinin başında Z kuşağının çalışma biçimleri geliyor.

    PageGroup Türkiye Genel Müdürü Hugo Campo, Z jenerasyonunun, işe başlamaya karar vermeden önce iş ahlakı, çeşitlilik, iş-özel hayat dengesi gibi konulara özen gösterdiğini belirtiyor. Campo, “Şirketlerde genellikle geleneksel yönetim eğilimleri ağır basıyor. Ancak yeni nesil yetenekler görev bilinci ile işlerini başarıyla yapacaklarına dair işverenin tam güven duymasından motive oluyor. Bu düşünce yapısındaki çalışanlar, katkı sağlamaya açık ve ideal başlangıç seviyesi profesyonelleri oluyor. İşverenler, başarılarını yükseltebilmek için, bu tür profiller doğrultusunda stratejilerini gözden geçirerek, ideal profesyonellere ulaşabilmenin yollarını aramalıdır.” diyor.

    Firmalar 1990’lı ve 2000’li yılların ortalarında doğan Z jenerasyonunda yetenekleri çekebilmek için yöntemlerini gözden geçiriyor. Liderler 20’li yaşlarına adım atan ve dijital dünyanın tam ortasına doğmuş bu nesil için şirketlerini cazip kılmaya çalışıyor. Çalışma hayatının en genç grubu olan Z jenerasyonunun yetiştikleri kültür ve dijital erişim imkanlarıyla oldukça açık algılara sahip. Kurnaz firmaları kolayca ayırt edebilen bu yeni profesyoneller prensiplerine bağlı firmalarla ilgileniyorlar.

    Motivasyon maaş değil sosyal sorumluluk

    Ana motivasyonlar arasında artık maaş yer almıyor. Yeni nesli çekmek isteyen firmaların dikkat etmesi gerekenlerden biri de sosyal sorumluluk. Z kuşağı, şirketin internet sitesinde yer alan kurumsal sosyal sorumluluk sayfalarından daha fazlasını görmek istiyor. Modern dünyada her gün firmalar kamu önünde daha açık hale gelirken çalışanlar da firmaların övündükleri değerleri somut olarak görmek istiyor. Z kuşağı geleneksel iş modellerinin sınırlarını zorlarken İK departmanlarının da yetenek avında kullandıkları stratejileri gözden geçirmesi gerekiyor. Saydam ve esnek şirket anlayışı gün geçtikçe cazibesini arttırıyor. Onlara sunulan işin tam olarak neye hizmet ettiğini açıklayarak, ilgi çekici teklifler sunmak Z kuşağına hitap etmeye çalışan İK yöneticilerinin en büyük sorunları arasında yer alıyor. Liderlerin sürekli olarak çalışanlara onları seçerek iyi bir karar verdiklerini göstermeleri gerekiyor. Yeni nesil çalışanlar, şirketin başarılı yüzü olarak CEO’lar ve diğer yöneticilerin fark yaratmaya duydukları bağlılığa dikkat ediyor, söz kadar icraata da önem veriyor.

  • CFO’ların Yeni Görevi: Hızlı Değişim Ortamında Güveni Korumak

    PageGroup çatısı altında yer alan üst düzey işe alım ve danışmanlık şirketi Page Executive dijital dönüşüm çağında CFO’ları mercek altına aldı. Sonuçlar sadece mali krizlerde değil, değişim zamanında da CFO’lara yani finansal direktörlere önemli görevler düştüğünü gösteriyor. Gelecek yıllarda etkisinin artması beklenen dijital dönüşüm geleneksel çalışma yöntemlerini yeniden biçimlendiriyor. Finans sektörü de köklü bir değişime ayak uyduruyor.

    PageGroup’un CFO & Finansal Liderlik Barometresi, CFO’ların değişimin liderleri olduğunu zaten gösteriyordu. Artık üstlerinde dâhili ve harici güven seviyesini korumak ve geliştirmek baskısı da var. Üstelik bu süreç, bilgi teknolojilerinin yasal riskler açısından daha büyük etkileri olduğu bir zamanda yaşanıyor. PageGroup Türkiye Ülke Müdürü Hugo Campo “CFO’lar mali direktörlüğün yanı sıra, yeni sistemlerin entegrasyonu ile şirketi daha ileriye taşıyorlar. Bu hızlı değişim ortamında güveni koruyabilmek liderlere düşüyor. Güven inşa edemeyen şirketler, personel ilişkilerinin yanı sıra, yeni yetenekleri bünyelerine kazandırma konusunda da sorun yaşayabiliyorlar. Dijitalleşme yoluyla elde edilen analitik veriler şirketlere daha fazla görünürlük, performans ve dolayısıyla güven kazandırmaya yardımcı oluyor.” diyor.

    İnovasyon gelişince iş gücü ihtiyacı azalmıyor

    Teknolojiyle köklü bir değişim geçiren finans sektöründe, otomasyonun yaygınlaşmasıyla, iç denetimler, arşivleme gibi  zaman alıcı manuel süreçler de kısalıyor. Campo “İnovasyonlar işin insan gücü tarafını etkiliyor. İK yöneticilerinin, otomasyonla gelen değişikliklerin ortasında, güveni sağlamak ve korumak için CFO’larla birlikte hareket etmeleri gerekiyor. Teknoloji, makinalarla ilgili gibi görünse de işin özünde yine insan var. Bu yüzden finans sektörü, yüksek seviyelerde otomasyona ayak uyduracak ve efektif kontrol sağlayacak kalifiye elemanlardan oluşan bir ekosisteme ihtiyacı duyuyor.“ diyor.

    CFO’ların değişime hazır olmaları, gerçek liderlik sergileyerek, güven oluşturmaları ve daha geniş bir iş gücüne vizyonu açıkça anlatmaları bekleniyor. Dürüstlük ve net bir vizyon değişim sürecine yardımcı oluyor. Çalışanları bu sürece dâhil etmek, onları gelişmelerden haberdar ederek, başarıları kutlamak, güven kazanmanın yanı sıra onları geleceğe hazırlıyor, kuruma daha sıkı bağlanmalarını sağlıyor. CFO’ların insan faktörünü göz önünde bulundurarak, teknolojinin gereklerini yerine getirmesi bekleniyor. İnsanların bu yeni otomasyon süreçlerini benimsemesi ve adapte olması gerekiyor. Güven seviyelerini koruyabilmek için CFO’ların iş gücünde iyileşmeye özen göstererek, çalışanların yetenek gelişimlerini desteklemeleri de bekleniyor.

  • 2016 yılı Mevzuat Üretim raporu

    CEOE Ekonomi Departmanı tarafından hazırlanan “2016 yılı Mevzuat Üretim” raporu yayınlandı.

    Rapora ilgili linkten erişebilirsiniz. Umarız bu rapor ilginizi çekecekt

  • Oda yeni Yönetim Kurulu seçildi

    Amadeus’u temsilen Esther Gonzalez, Oda Başkanlığı’nı devraldı

    Yeni Yönetim Kurulunun belirlendiği Olağanüstü Genel Kurul, 13 Mart 2017’de Türk-İspanyol Resmi Sanayi ve Ticaret Odası merkezinde gerçekleştirildi.

    Adaylıklar alındıktan ​​sonra Yönetim Kurulu oluşturulurken yeni görevlere atamalar oybirliği ile yapıldı. Başkanlık Amadeus, Başkan Yardımcılıkları Befesa, Mapfre ve Banco Sabadell ve Sayman üyelik BBVA tarafından üstlenildi. Kurulda DLA Piper Genel Sekreter olarak görev alırken; NSK da Ispat, Indar, Türk Hava Yolları, Idom ve Caixabank gibi Yönetim Kurulu’na üye olarak katkı sağladı.

    İlk defa Yönetim Kurulu’na katılan üyelerle birlikte Oda’nın varlığını mümkün kılan tüm üyeler şükranla anıldı.

    Amadeus‘u temsilen Esther Gonzalez, yeni Yönetim Kurulu’nun, Oda’nın faaliyetlerini iyileştirmek için yeni girişimler ortaya çıkaracak ve geliştirecek dinamik bir çalışma grubu oluşturma istekliliğini vurguladı. Bu grup, birkaç yıl önce başlayan ve herkesi heyecanlandıran bu projede çalışmaya devam ederek; Oda üyelerinin ilgisini çekebilecek faaliyetler önermeyi ve organize etmeyi, Oda’nın görünürlüğünü artırmayı ve Türkiye’deki etkisini sürdürmeyi amaçlayacaktır.

  • Türk-İspanyol resmi sanayi ve ticaret odası yönetim kurulu seçimi duyurusu

      1. Yürürlükteki Tüzük çerçevesinde, her 5 senede bir yenilenmesi öngörülen Türk-İspanyol Resmi Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu’nun mevcut 11 üyesinin yenilenmesi amacıyla bir seçim yapılacaktır.
        Bu bağlamda, tüm üyelerimizi bu sürece katkıda bulunmaya ve ilgilenen üyelerimizi de aday olmaya davet ediyoruz. Oda ile ilgili maddi veya varsa diğer yükümlülüklerini tamamlamış olan tüm üyelerimiz bu süreçte aday olabilirler.
      2. Adaylar, adaylıklarını 13 Şubat’a kadar Oda Merkezine posta yoluyla ya da fiziki olarak gelerek bildirebilirler. Adaylık bildirisini içeren kapalı zarfın dışında “2017 Yönetim Kurulu Seçimleri” ibresinin içinde ise, kurumsal üyeliklerde şirket ismi ve vergi numarasının, bireysel üyelerde ise üyenin ismi ve soyadının yer alması gerekmektedir.
      3. Yukarıdaki şartları sağlayan adaylar, Yönetim Kurulu adayı olarak ilan edilecektir. Bu duyuru, son başvuru tarihini takiben 24 saat içerisinde Odanın web sayfasında yayınlanacaktır.
      4. Seçim, 27 Şubat tarihinde saat 9:00’dan 17:00’a kadar, Oda merkezinde yapılacaktır. Seçim gözetimi ve sonrasındaki oy sayımı, bu amaçla oluşturulan “seçim heyeti” tarafından gerçekleştirilecektir.
        Üyeler, oy verme işlemine fiziki olarak katılamamaları durumunda, yerine başka bir kişiye yetki verebilirler. Bu durumda, yetkili üyenin kendisine vekalet veren üyenin 2. Maddede belirtilen şekilde bilgilerini ve kimlik bilgilerini de sunması gerekmektedir.
      5. Seçim sürecinin sonunda, oylar Oda başkanı ve Genel Sekreterin katılımıyla sayılacak olup, adaylar aldıkları oy oranlarına göre sıralanacaktır. Heyet, oylamanın sağlığı ile ilgili gerekli kontrolleri yapabilme yetkisine sahiptir. Oyların sayımı sonrasında seçim heyeti bir rapor hazırlayıp Genel Kurul’a bu raporu sunacak olup bunu takiben yeni Yönetim Kurulu üyeleri açıklanacak ve Yönetim Kurulu’ndaki görevleri daha sonra kendi aralarında belirlenecektir.